Kalıcı Sesler Projesi (Enduring Voices Project)[1]: Kalıcı Sesler Projesi National Geographic ve Tehlikedeki Diller İçin Yaşayan Diller Enstitüsü (Living Tongues Institute for Endangered Languages) ile yürütülmekte. Projenin amacı tehlike altındaki dillerin konuşuldukları yerleri belirlemek, dillerin yok olmasını engellemek, onlarla ilgili malzemeleri kültürleriyle birlikte kayıt altına alarak dillerin coğrafi dağılımlarını belirlemek, dilsel çeşitliliğin biyolojik çeşitlilikle nasıl bağlantılı olduğunu anlamak ve dil kaybı sorununa geniş bir ilgi uyandırmaktır. Kalıcı Sesler’in internet sayfası yeryüzünde tehlike altındaki dilleri gösteren etkileyici bir harita da bulunuyor.

Teklikedeki Dilleri için Yaşayan Diller Enstitüsü(Living Tongues Institute for Endangered Languages) : Tehlikedeki Diller İçin Yaşayan Diller Enstitüsünün[2] amacı dilbilimci ve toplum destekli hareket ederek dünyadaki yok olma tehlikesi altındaki dillerin dokümantasyonunu yapmak, onları korumak, yeniden canlandırmaktır.

Hans Rausing Tehlikedeki Diller Pojesi (The Hans Rausing Endangered Languages Project, HRELP)[3]: Konuyla ilgili diğer bir çalışma Arcadia tarafından desteklenmektedir ve Londra Üniversitesinde SOAS (School of Orinetal and African Studies) çatısı altında kurulmuştur. HRELP’in amacı tehlikedeki dillerin dokümantasyonu yapmak, dil dokümantasyonu yapacakları eğitmek,toplanan verileri korumak ve yaymak ve yok olmak üzere olan dilleri korumaktır. Bu proje kapsamında mastır ve doktora eğitimi verilmeye de başlanmıştır (Austin ve Sallabank 2011:2).

DoBeS (Dokumentation Bedrohter Sprachen/ Documentation of Endangered Languages): DoBeS[4]Volkswagen tarafından desteklenmektedir. Birçok dilin verileri web sayfasına eklenmiştir. Bunlar arasında Tofaca ile ilgili veriler de yer alır.

Endangered Language Program/ Rosetta Stone: Rosetta Stone, 2004 yılında Tehlikedeki Diller Programını[5] dillerin yok olmasını engellemek, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan dilleri de canlandırmak için kurar.Projenin internet sayfasında dil canlandırma projesi için seçilen toplulukları ve bunlarla ilgili bilgileri görmek de mümkün.

Yukarıda UNESCO tarafından belirlenmiş evrensel nitelikteki bu ölçütler, Türk dillerine de uygulanmış ve çok sayıda Türk dilinin farklı derecelerde yok olma tehlikesine maruz olduğu belirlenmiştir. Tabii, bunların hepsi için mahallinde yapılmış ve tehlikenin derecesini kesin olarak ortaya koyan veriler elimizde bulunmamakla birlikte, en azından şu ana kadar yapılmış çalışmalardan hareketle, tehlikenin hiç de azımsanmayacak sayıda Türk topluluğu için var olduğunu kabul etmek durumundayız.

Bu saptamalara karşın Türkiye’de ve Türk dünyasında tehlikedeki Türk dillerine yönelik az sayıdaki münferit çalışmalara karşın sistemli ve bütüncül çalışmalar yok denilebilecek kadar azdır.

Farklı ülkelerden ve her biri yazdığı bölümün uzmanı çok sayıda araştırmacının yer aldığı bu proje Türk dilli dünyada konusu ve kapsamı itibarıyla ilk çalışmadır. Uluslararası resmi kayıtlardan ve konuyla ilgili ölçütlerden hareketle tehlikedeki Türk dillerinin tamamını ele alan bu proje ile tehlikedeki Türk dilleri farklı açılardan bütüncül biçimde ve bir arada ele alınacak ve bilim dünyasının ve kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.

 

 


[2] http://www.livingtongues.org/ (ET:28 Ekim 2011).

[3] http://www.hrelp.org/  (ET:28 Ekim 2011).

[4] http://www.mpi.nl/DOBES/ (ET:28 Ekim 2011).

[5] http://www.rosettastone.com/global/endangered/resources  (ET:28 Ekim 2011).

Yoruma kapalı.