Cem Bircan OLCAY
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Yüksek LisansÖğrencisi
DIALECT DEATH (VARIETY LOSS)
Its Definition, Causes and Process to Occur
ABSTRACT
Variation is a reality of language. Every language has, more or less, its dialects. These dialects can exist or become extinct. The extinction of a dialect is called ‘dialect death’. This paper aims to explain dialect death by giving its definition, causes and occurrence process with examples.
Keywords: Dialect death, variety loss, language extinction, dialects, varieties, languages.
ÖZET
Çeşitlenme (varyasyon), bir dil gerçeğidir. Her dilin az ya da çok ağızları vardır. Bu ağızlar konuşuluyor ya da ölmüş olabilir. Bir ağzın yok olmasına ‘ağız ölümü’ adı verilir. Bu çalışmanın amacı ağız ölümünü tanımlamak, nedenlerini ve gerçekleşme süreçlerini örneklerle açıklamaktır.
Anahtar Kelimeler: Ağız ölümü, ağız yitimi, dil ölümü, ağızlar, diller
Ağız ölümüne değinmeden önce ‘’ağız’’ kavramını tanımlamak yerinde olacaktır. ‘’Ağız’’ için kısaca, ‘’Bir dilin, konuşulduğu bölgelerde çeşitli nedenlerle farklılaşarak ortaya çıkmış olan kollarına ağız denir.’’ tanımlamasını yapabiliriz. Ağzı daha detaylı bir biçimde tanımlamak gerekirse de şu tarifi verebiliriz:
Ağız, aynı kökenden geldiği üst sistem çevresinde, iş yerlerinde; okur yazarlığı az, bulunduğu bölgeden uzun süre ayrı kalmamış insanlarca sözlü iletişimde dilin başka türleriyle karşı karşıya gelme oranına göre değişen biçimde kullanılan, resmi ortamlarda kullanılmasından kaçınılan, yazılı bir gelenek oluşturamamış, iletişim alanı sınırlı, bağlı olduğu üst sistemden dilin her alanında karşılıklı anlaşmanın korunacağı oranda ayrılabilen, prestiji standart dile göre daha az yerel konuşma biçimleridir (Demir, 2002: 14).
Ağızlar bir nevi dil içi çeşitlenmelerdir. Bunlar, doğal olarak her dilde az veya çok sayıda mevcuttur. Dillerle ilgili her türlü gelişme ağızlar için de geçerlidir. Ağızlar da diller gibi yok olabilir. Aynı tehlikeyi ağızlar da yaşayabilir.
Ağız ölümü nedir?
Konuşuru kalmayan (son konuşuru ölen ya da az kalmış konuşurları tarafından gündelik iletişim amacıyla kullanılmayan) veya kuşaklararası aktarım sürecinde iletişim için aktif olduğu ve bölgesel prestijini koruyarak standart ağızla mücadele edebildiği dönemden pasif olduğu döneme geçmesiyle birlikte konuşurları tarafından bir sonraki kuşağa aktarılmayıp kullanımı sonrası için tercih edilmeyen (düşünülmeyen) bir ağzın yitimine ‘’ağız ölümü’’ adı verilir.
Ağız ölümünün dil ölümünden farkı nedir?
Ağız ve dil ölümü arasındaki en belirgin fark şudur: Ölen bir ağzın son konuşuru – standart ağız dahil – diğer ağız konuşurları tarafından az çok anlaşılabilir; ölen bir dilin son konuşuru ise, diğer dil konuşurları tarafından genellikle anlaşılamaz (Taivo, 2008). Bu bakımdan yok olan, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan dillerin dokümantasyonu aynı süreçleri yaşayan ağızların dokümantasyonuna göre daha önemli ve öncelikli olabilir.
Ağız ölümü ne sebeplerle meydana gelir?
Dillerle benzer süreçlerden geçen ağızların ölüm sebepleri de onlarınkiyle az çok aynıdır.
Ağızlar, ulaşım ve iletişim imkanlarıyla bilişim teknolojisindeki gelişmeler, okullaşma, göçler, prestijli varyantın etkisi, yaşam alanlarının daralması gibi nedenlere bağlı olarak tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hızlı ve köklü bir biçimde değişmekte, birincil özelliklerini yitirmektedir (Demir, 2009: 186).
Verilen bu açıklama, bir ağzın ölüme gidiş sürecini başlatan ve devamını getiren – yukarıda sayılmış olanlar gibi – nedenlerin bulunduğuna dikkat çekmektedir. Kısacası doğrudan olmasa da dolaylı ve genele yavaşça etki eden ağız ölüm nedenleri bunlardır. Doğrudan ağız ölüm nedenleri ise – ‘’ağız ölümü nedir?’’e açıklama olarak yazıldığı gibi – ağız konuşurunun kalmaması ve gelecek kuşaklara ağız aktarımının yapılmamasıdır.
Şimdiye kadar son konuşurunun ölmesi nedniyle yitip gitmiş birçok ağız tespit edilmiştir. Bunlara örnek olarak İngilizcenin Cornish ağzı (Jeffreys, 1945: 37), Almancanın Walser ağzı (Negro, 2004) ve balıkçılar tarafından kullanılan İskoççanın Cromarty ağzı (Borland, 2012) verilebilir.
Ağız ölümü ne şekilde ve hangi aşamalarda gerçekleşir?
Çift ağız konuşuru kimselere ‘’iki ağızlı (çift ağızlı)’’ (İng. bidialectal) ismi verilir. Ölen ve ölmekte olan çoğu ağzın konuşurlarının bu süreçte yaşadıkları ilk aşamaya (çift ağızlılaşma aşamasına) da ismini verir.
Ağız ölümü genellikle şu şekilde gerçekleşir:
1) Çift ağızlılaşma aşaması: Standart olmayan bir ağzın konuşulduğu çevrede büyüyen bir kişi aldığı eğitimle, göçle vs. ile standart ağzı öğrenir veya yeni ve prestiji yüksek bir ağız edinir. Çift ağızlı olur.
2) Çift ağzın kullanılış aşaması: Önceden konuşuyor olduğu ağızla konuşmaya, bu ağzı konuşan kişilerle iletişim kurmaya devam ederken bir taraftan da sosyal statü, ekonomik koşullar, resmi zorunluluklar, kişisel kaygılar vb. nedenlerle ihtiyaç duyduğu durumlarda yeni öğrendiği ağzı kullanır.
3) Asimilasyon aşaması: Zamanla önceden konuştuğu ağız ikincil konuma gelir. Prestiji yüksek olan ise öncelikli kullandığı ağız olur.
4) Tek ağızlılaşma aşaması: Ağız konuşuru, önceden öğrendiği ve ikincil konuma ittiği ağzı ihtiyaç duymadığı için kullanmamaya başlar ve sürekli biçimde sonradan edindiği ağzı kullanarak tek ağızlı bir bireye dönüşür. Bu aşamada ağız ölmüş sayılmaz.
5) Ölüm aşaması: Kişi ilk öğrendiği ağzı çocuğuna aktarmaz ve böylece ondan sonraki kuşaklar bu ağzı konuşmaz, devam ettirmez. Bu aşamada son ağız konuşuru kişi ölürse ağız da ölür. Artık, ağzı devam ettirecek kimse kalmamıştır.
Bu aşamalara kanıt oluşturabilecek bir çalışmadan bahsedecek olursak şunları aktarabiliriz:
Kuzey İskoçya’ya bağlı Shetland’da geleneksel ağız biçimlerinden birinin kullanımı araştırılmış, bu amaçla çoğunlukla genç kuşakların çift ağızlı bireylere dönüşüp dönüşmediklerini veya ilk öğrenilen ağzı hızlı bir şekilde yitirip yitirmediklerini doğrulamanın üzerinde durulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre genç konuşurların bir kısmının çift ağızlı bireylere dönüştükleri saptanmıştır. Geri kalanlarında ise ağız kullanımına rastlanmamıştır. Bu bulgular gelecek kuşaklarda ağız nöbetleşmesine ve ağız kullanımında yerelden standarda bir kayış olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca iki değişkenin kullanımının da bir süreklilik içinde işlediği görülmüştür (Smith – Durham, 2012: 57).
Kaynaklar
Borland, Jane (2012, 3 Ekim). ‘’Final Word from Cromarty: Scottish Black Isle Dialect Silenced Forever as Last Native Speaker Dies Aged 92’’. Daily Mail Online. (Ayrıntılı bilgi için bk. http://edition.cnn.com/2012/10/05/world/europe/scotland-dead-dialect/index.html)
Demir, Nurettin (2002). ‘’Ağız Terimi Üzerine’’. Türkbilig, S. 4: s. 105-116.
Demir, Nurettin (2009). ‘’Ağız Dokümantasyonu Niçin Gereklidir?’’. Türkiye Türkçesi Ağızları Çalıştayı Bildirileri (25-30 Mart 2008). Ankara: TDK Yayınları, s. 183-192.
Jeffreys, Mervyn David Waldegrave (1945). ‘’The Death of a Dialect’’. African Studies, C. IV, S. 1: s. 37-40.
Negro, Silvia Dal (2004). The Decay of a Language: The Case of a German Dialect in the Italian Alps. Bern: Peter Lang AG.
Smith, Jennifer – Durham, Mercedes (2012, Güz). ‘’Bidialectalism or Dialect Death? Explaining Generational Change in the Shetland Islands, Scotland’’. American Speech. C. LXXXVII, S. 1: s. 57-88.
Taivo, John (2008). What are the similarities between language death and dialect death?, Erişim Tarihi: 6 Ocak 2013, http://answers.yahoo.com/question/index?qid=20 07112807453 3AAnbNvR.