FEYZİ ERSOY’UN ANLATIMIYLA ÇUVAŞLAR VE ÇUVAŞİSTAN

FEYZİ ERSOY’UN ANLATIMIYLA ÇUVAŞLAR VE ÇUVAŞİSTAN

Sedef KILIÇ (Hacettepe Üniversitesi Öğrencisi)

Hacettepe Üniversitesi TDE Bölümü Öğrencileri

Çuvaşistan bayrağı ve Çuvaşistan devlet arması

Hemen her hafta, konu uzmanlarının katılımıyla sürdürdüğümüz Çağdaş Türk Lehçeleri adlı dersimizin bu haftaki konuğu Gazi Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Feyzi Ersoy idi. Fevzi Bey, pek çoğunu bizzat çekmiş olduğu fotoğraflar ve Çuvaşistan’da, Çuvaşlar arasında geçirdiği zaman diliminde edinmiş olduğu deneyimlerden yola çıkarak bölge ve bölge halkı konusunda bizleri bilgilendirdi. Anılarla örülü ve tebessüm dolu yaklaşık bir saatlik sunumda teorik bilgilerden ziyade Çuvaşlar’ın yaşam alanı ve özellikleri, kısaca tarihi serüvenleri , kültürel yapıları, inançları, ekonomik özellikleri ve dilleri üzerinde duruldu.
Konuşmasına Çuvaşların tarihi serüveni ile başlayan Öztürk, Çuvaşça ile genel Türkçe r // l ve z // ş ses denklikleri üzerinde durdu. Çuvaşçanın her ne kadar Türkiye Türkçesinden uzak gibi görünse de, birtakım denklikler ve özelliklerin yerli yerine oturtulmasıyla anlaşılırlığın büyük ölçüde sağlanabileceğini belirtti. Bu genel bilgilerden sonra, Çuvaşistan başta olmak üzere, Çuvaşların yaşam alanları ve özellikleri hakkında deneyimlerinden de yararlanarak öğrencilere araştırma yapmaları hakkında teşvik edici bilgiler verdi.

Çupaşkar’a hayat veren İdil Nehri

Çuvaşistan, bugün Rusya sınırları içerisinde yer alan ve 1991 yılında özerk olan bir cumhuriyettir. Başkenti Çuvaşça söylemle “Çupaşkar”’dır. Çuvaşistan, Moskova‘nın 600 km. doğusunda, Orta Volga‘da, Volga dizi denilen bölgenin esas olarak sağ tarafına yerleşmiştir. Kuzey ve kuzeybatısında Mari Cumhuriyeti, doğusunda Tatar Cumhuriyeti ve güneybatısında Mordvin Cumhuriyeti yer alır. Yüzölçümü 18.300 kilometrekaredir. Çuvaşistan‘ın toplam nüfusunun büyük kısmını Çuvaşlar oluşturur. Fakat bölgede Tatarlar, Ruslar ve diğer topluluklar da azımsanmayacak bir nüfusa sahiptir. Çuvaşların bir kısmı da Başkurdistan, Tataristan ve Rusya Federasyonu’nun çeşitli bölgelerinde yaşamaktadır.
Ersoy, Çuvaşistan ve Çuvaşların yaşam alanları hakkındaki kısa açıklamalardan sonra din –inanç ve bu alandaki uygulamalar üzerinde durdu. Çuvaşlar Hıristiyanlığı kabul etmiş bir toplum. Buna rağmen Sibirya bölgesinde yaşayan pek çok Türk topluluğunda görüldüğü gibi bir nebze de olsa eski Türk inancına dair uygulamaları devam ettirmekteler. Ağaç kültüyle bağlantılı olarak ağaca kurban sunma, Anadolu’da da benzerini gördüğümüz çaput bağlama, domuz eti yememe gibi uygulamalar bunlardan bazıları.

Sunağın önünde diz çökmüş bir Çuvaş

Bölgedeki sosyo-kültürel uygulamalar ve eğitim faaliyetlerden de bahseden Ersoy, bu faaliyetlerin oldukça sistemli bir biçimde yürütüldüğünü belirtti. Eğitim dili Ruşça olmasına rağmen okullarda Çuvaş dili ile ilgili derslerin de okutulduğu verdiği bilgiler arasındaydı. Sovyetlerin dağılmasından sonra bağımsız ya da özerk olan pek çok toplulukta görüldüğü gibi, eğitim faaliyetlerinin sosyo- kültürel etkinliklerle bir arada götürüldüğü, üzerinde durulan başka bir nokta idi.

Geleneksel Çuvaş kıyafetleri: Çuvaşların bu geleneksel kıyafetleri yalnızca özel günlerde değil, günlük hayatlarında da giyebildikleri görülür.

Ders sonunda öğrencilerden gelen soruları yanıtlayan Ersoy, Çuvaşçanın bugünkü durumu üzerinde de birtakım değerlendirmeler yaptı. Bugün Çuvaşistan’da eğitim dili her ne kadar Rusça olsa da halkın, özellikle köylerde, genel olarak Çuvaşça konuştuğunu, hatta köylerde Rusçanın neredeyse hiç rağbet görmediğini belirtti. Konuşurunun yaygınlığı ve kendi dillerini henüz tamamen başka bir dile tercih etmemiş olmaları, aynı zamanda Çuvaşça olarak yazılmış pek çok kitabın varlığı gibi sebeplerle Çuvaşçayı henüz ciddi tehlike altındaki diller arasında görmediğini ifade etti.
Doç.Dr. Fevzi Ersoy’a zaman ayırıp dersimize katıldığı, renkli ve samimi anlatımıyla bizlere Çuvaşlar’ı tanıttığı için teşekkür ediyoruz.