ULUPAMİR KIRGIZLARI ARASINDA DÖRT GÜN

ULUPAMİR KIRGIZLARI ARASINDA DÖRT GÜN

Efe Samet KARABACAK (Hacettepe Üniversitesi Öğrencisi)

Hacettepe Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yüksek Lisans programında yer alan Tehlikedeki Dil Olgusu ve Dilleri Koruma Yöntemleri dersi dönem çalışması olarak Prof.Dr. Ülkü Çelik Şavk ile geliştirdiğimiz bir proje çerçevesinde gerçekleştirdiğim kısa bir saha çalışmasını kısaca paylaşmak isterim.

Afganistan’ın Pamir bölgesinden 1982 yılında Türkiye’ye göç eden ve Van’ın Erciş İlçesi yakınlarında kurulan Ulupamir Köyü’ne yerleştirilen Kırgızların dil ve kültürlerini yerinde gözlemlemek üzere 23-26 Kasım 2013 tarihinde dört günlük bir çalışma yapmak üzere Ankara’dan Van’a ve oradan da Erciş’e geçtim. Van Erciş arası yaklaşık bir buçuk saat, oradan Ulupamir Köyü ise yarım saat sürdü.

Erciş’ten Ulupamir’e kadar bana eşlik eden Süleyman TAŞKIN, köy muhtarı Kasımbek VAROL ile tanışmamı da sağladı. Muhtar, geleneksel Kırgız misafirperverliği ile beni misafirhane olarak da kullandığı kendi evinin alt katına yerleştirdi. Kendisinden, Pamir Kırgızları ile ilgili Ulupamir Köyüne göç öyküleri, köydeki yaşam standartları, erkek-kadın nüfusu, çocukların eğitim sorunları ve eğitim durumları vs. gibi konularda ön bilgiler aldım.

İçinde üç gece geçirdiğim oda Kırgız el işlemeleri ve süs eşyaları ile döşenmişti. Ayrıca duvarlarında, Pamir Kırgızlarının son hanı ve aynı zamanda muhtarın amcası olan merhum Hacı Rahman KUL ve muhtarın merhum babası Şakir VAROL’un fotoğrafları da vardı. Kasımbek bey bana kısaca amcasını anlattı ve birinci günün akşamı yemeğini birlikte yemek için beni üst kattaki kendi evine davet etti.

Han Hacı Rahman KUL

Akşam yemeğinde benimle birlikte misafir olarak Abdülvahid BARBAROS, Halimi GÖKSU ve Hanifi CİHANGİr de vardı. Kendilerinden araştırma konum kapsamında bilgiler edindim ve kısa kısa mülakat yaptım. Beraberimde getirdiğim anket çalışmasını uyguladım. Kamera ve ses kayıt cihazı vasıtası ile kayıtlarını da alarak belgelediğim bu kişilerden, eğitim durumları, konuştukları ve konuşmak zorunda oldukları dillerin neler olduğu, meslekleri, dilleri konusundaki düşünceleri ve kaygıları ile birlikte Kırgız Türklerine ait hala devam eden ve festivallerinde de görebileceğimiz Oğlak Kapma (BUZKAŞİ), Aşık Oyunu gibi eğlenceleri hakkında yazılı ve sözlü bilgiler topladım. Ayrıca bana ertesi gün bir festival olacağı haberini verdiler. Bu, benim için güzel bir sürpriz olmuştu.  O gece deliksiz bir uyku çektim.

Muhtar Kasımbek VAROL, Halimi GÖKSU, Hanifi CİHANGİR

Abdülvahid BARBAROS ile muhtarın kızı Sema Nur VAROL

24 Kasım Pazar sabahı, güne mükemmel bir Kırgız kahvaltısı ile başladıktan sonra düzenlenecek olan festival alanına gitmek üzere hazırlanırken, köy sakinleri tarafından Muhtar’a köyde bir kadının vefat ettiği bilgisi geldi ve festivalin bu nedenle gerçekleştirilemeyeceğini öğrendim. Bu çok üzücü bir durumdu ve bütün köy halkı cenaze sahiplerinin evine yardıma koşmuştu.

Cenaze helvası pişiren kadınlar.

Cenaze namazı sonrası erkekler.

Araştırmama muhtarın tanıştırdığı Sadi POLAT isimli öğretmenin yardımı ile devam ettim. Sadi Öğretmen ile birlikte 92 yaşındaki âmâ Adil UĞUREL ile görüştük. Kendisi birkaç mani söyledi. Aslında farklı bir zamana denk gelse, çok daha fazla malzeme derleyebileceğim Adil amca, o gün vefat eden teyzenin yakını olduğu için sözü fazla uzatmak istemedi. Ben de kendisine hak verdim ve teşekkür ederek baş sağlığı diledim.

Adil UĞUREL

Geçimini köyün tek bakkal dükkânı sayesinde sağlayan Abdülvahap YAMAN bana, köy içinde cenaze töreninin yapıldığı yeri gösterdi ve daha sonra görüşebileceğim yaşlı kimselerin bulunduğu yerleri tarif etti. Gezinirken karşılaştığım Abdülbaki BAHADIR isimli amcayla konuşup Pamir Kırgızlarının göçleri hakkında bilgiler edindim.

Abdülbaki BAHADIR

Bu göçler sırasında yaşadıkları sıkıntıları ve göçlerin sebeplerini anlatan BAHADIR, Kırgız Dili hakkındaki kaygılarını da paylaştı. Kendisiyle konuşurken yanımızdan geçmekte olan Hacı Rahman Kul’un veziri olan Ayt Mehmet ULU ile tanıştıran Abdülbaki Amca, onun sorularıma daha iyi cevaplar verebileceğini söyledi. Cenaze evine taziyeye giden ULU ile akşam evinde görüşmek üzere sözleştik ve Sadi öğretmen ile mezarlığa gittik. Defnedilecek kişinin merhume olmasına rağmen mezarlık civarında hiç bir kadına rastlamamış olmamız dikkatimi çekti. Kayıt altına aldığım bu törende Kuran okunması dışında duaların Kırgızca yapıldığını fark ettim. Ayrıca, bir hafta müddetince cenaze çıkan evin sakinlerinin yemek yapmadıklarını, komşularının sırayla yemek taşıdıklarını öğrendim.

Kırgız Balı                                                                             Kırgız Çayı

Akşam üzeri yolda karşılaştığımız Gulam Nebi ALPER ile Kırgızlar ve Kırgızca üzerine biraz konuştuk ve kendisi bana Kırgız Çayının tarifini anlattı. Nebi amcanın yanından ayrıldıktan sonra yemek için Sadi öğretmenin evine doğru yürürken yolda gördüğüm çocukların oyunları dikkatimi çekti. Oyun, geleneksel ‘Aşık Oyunu’ idi. Bir müddet izleyip, kaydettikten sonra yanlarından ayrılıp Sadi öğretmenin evine vardık. Orada yeni tanıştığım Kudaş BALCI, öğretmenin babası Tabaldı POLAT ve ailesiyle görüştüm. Yemekten sonra Kudaş amca benim için Kırgızca ‘cır’ söyledi. Tabaldı amca ise isminin Kırgızca olduğunu belirterek, ‘’buldum – aldım’’ anlamına geldiğini ve annesinin kendisini Çin topraklarında doğurduğu için bu ismi koyduğunu anlattı.

Kudaş BALCI ve Tabaldı POLAT

O akşam Sadi öğretmenin evindeki görüşmelerim geç saatlere kadar uzadığı için, vezirin evine gidemedim. Ancak,  25 Kasım Pazartesi günü Vezir Ayt Mehmet ULU ile uzun bir söyleşi yaptım. Küçük Pamir’den Ulupamir’e göç sürecini, Kırgızların geçmiş ve geleceğine dair düşünce ve kaygılarını kayıt altına aldım. Oradan ayrıldıktan sonra Haydar ERDEM amca ile görüştüm ve Kırgız Halk Edebiyatı üzerine konuştuk. Kendisinin daha önce ses sanatçılığı yaptığına da dile getiren Erdem, kopuz çalarak araştırmama yardımcı oldu.

Vezirin Eşi Hatice Ulu

Vezir Ayt Mehmet ULU

Dönüş gününü Sadi öğretmen ve öğrencilere ayırmıştım. Adını köyden alan Ulupamir İlk ve Orta Okulu’nun iki Kırgız öğretmeni var ancak eğitim dili Türkçe.  Bu durumdan büyükler çok rahatsız ve çocukların gittikçe ana dillerinden uzaklaştıklarını düşünüyorlar.  Dillerinin bir müddet sonra tamamen terk edileceğinden endişeliler. Lise öğrenimi için Kırgız çocukları yakın şehirlere gitmek zorunda.  Üniversite kazanıp büyük şehirlerle tanışan gençlerin köylerine dönme konusunda isteksiz olmaları da ayrıca düşündürüyor, kendilerini.

Ulupamir İlköğretim Okulu.

Sadi öğretmen, öğrencilere geleneksel Kırgız çadırını anlatırken.

Turan öğretmen, 4/A sınıfı öğrencileri ile.

Dört gün süren Ulupamir Köyü saha çalışmam, benim için güzel bir deneyim oldu. Önceden tahmin edemediğim sıcak ve samimi bir ortamda araştırmamı yapmamda pek çok Kırgız büyüğümün yardım ve desteğini gördüm. Şu an Ankara’da yaşayan Muhammed ve Sena EROL   çifti, daha Van’a gitmeden benimle ilgili bağlantıları kurdular. O sayede belirsizliklerle dolu bir yolculuk endişesinden kurtuldum. Hem kendilerine hem de iletişimi sağlayan Hakan BENLİ’ye çok teşekkür ederim. Erciş’te beni karşılayıp aracı ile Ulupamir Köyü’ne kadar götüren Süleyman TAŞKIN’a ve bana evini açan muhtar Kasımbek VAROL’a ayrıca şükranlarımı sunarım. Kendileri ile görüşüp değerli bilgiler edindiğim ve yukarıda bahsettiğim bütün Ulupamir ulularına, genç öğretmen arkadaşlarıma, güzel yemeklerini unutamayacağım başta muhtarın eşi olmak üzere bütün  Kırgız ene ve ecelere, aralarında tekrar çocukluğuma döndüğüm baldara teşekkür ederim.

İlk saha çalışma deneyimimi, Hacettepe Üniversitesi TDE Bölümü Çağdaş Türk Lehçeleri dersinde ileride benzer çalışmalar yapmak isteyen öğrenci arkadaşlarımla paylaştım. Bana hem bu fırsatı veren hem de Ulupamir Kırgızları üzerine böyle bir çalışmayı yapmam için beni destekleyip, yardımını esirgemeyen hocam Ülkü ÇELİK ŞAVK’a da ayrıca teşekkür ederim.

Hacettepe Üniversitesi TDE Bölümü öğrencileri ile.